28 Haziran 2013 Cuma

ÇITIRIM YAVRUMM! HAKKINI HELAL ET!




Tülin ÖZTUNÇ

Bir top ateş düştü yüreğime BU GÜN…
Yaşadığım sürece için için tütecek..

Babanın seni sokakta bulduğu tarihin üzerinden tam 15 yıl geçti. Allah’ın en üstün varlık olarak yarattığı söylenen canavar insanlar tarafından sokağa atılmıştın. Arka patilerinden biri bilek hizasından kopmuş perişan bir haldeydin. Götürüldüğün Veteriner Hekim bile yaşama şansı vermemişti sana. Özenli özverili sevgi dolu uzun bir bakımla sağlığına kavuşmuştun.
Her iki ailenin üstüne titrediği canımız gözbebeğimiz ÇITIR’ımızdın bizim.
Görenlerin terbiyeni sevecenliğini zekanı güzelliğini hayranlıkla seyrettikleri zarif soylu çıtı pıtı bir genç kız olmuştun…

Validebağ Öğretmen Evi en sevdiğin mekandı…
Bizim de az mı emeğimiz var oralarda bunu da biliyorsun…
O güzelim ormanlık alanı satmak beton yığınına çevirmek için çırpınan canavarların elinden kurtarmak için kış kıyamet çadırlarda nöbet tutmuştuk yataklara düşene dek…
Bu gün sen işte o çok sevdiğin yerde başında üç gövdeli Defne Ağacı üstünde yemyeşil sarmaşıklar tertemiz toprağın koynunda daldın uykuya benim yavrum meleğim…
Göz yaşalarım dinmek bilmiyor…Dinmeyecek…
15 yıl öylesine mutlu ettin ki beni Çıtır’ım…
Ailem dahil hiç kimseler başaramadı bunun zerresini bile…
Yaşattığın onca güzellikler için sana müteşekkirim yavrummm…
Hakkını helal et ÇITIR’ımm...
***
Öyle canavar insanlar! tanıdım ki, şairin dediği gibi: zaten yoktular!
O canavarlar ki;
Sizlerin başına para ödülü koyup öldürülmenizi istediler yaşıtınız çocuklardan!
Onlar ki; zehir tücarlarını teslim ettiğiniz polisin gencecik insanları dünyanın gözü önünde başlarından vurdular!
Onlar ki doğal afetlerde kurtardığınız onca cana karşılık sizleri katlettiler topluca!

SİZLER Kİ;
Karşılıksz ve koşulsuz sevmenin. Vefanın. Eşsiz Dostluğun. Eğlenceli Arkadaşlığın. Güvenin Sonsuz Sadakatin. Şaşılası Sezginin. Tükenmez Özverinin. Mağrur ve Onurlu duruşun timsali olurken…

Oysa o zavallılar;

Yaptıkları onca insani eylemler geride bıraktıkları anlamlı izler apaçık ortada olan güzel mi güzel bazı insanların; gözünün nurunu umudunu sevincini çocuksu heyecanlarını zamanını ve en değerli duygularını çaldılar hayasızca söylemlerle!
Sonra da “kendi gömleklerini giydirdiler! onların üzerlerine akıllara zarar o küçücük akıllarınca!..

Ya Rabbim;
Her DUAM’ da olduğu gibi:
Sen beni diğer alamlerinde yarattığın tüm Hayvanlarla ve Doğayla Dost Eyle Yalnızca…


TÜLİN ÖZTUNÇ
Çıtırın Teyzesi

16 Mayıs 2010 Pazar

İKİ GÖZÜM 6 YAŞINDA.....



Bugün ÇITIR ve İKİ GÖZÜM çok ama çok neşeliydiler...Bol bol resimleri çekildi ve oynadılar....



İKİGÖZÜM diğer adı ile NİKEA, aslında o kendisini İkigözüm diye çağırmamıza o kadar alşmışki...NİKEA ismi sadece kimlik belgesinde yer alıyor..O adı da onu İznik'te bulduğumuz için koymuştuk...



ABLA VE KIZKARDEŞ birlikte



25 Temmuz 2008 Cuma

Çıtır ve Tülin aşkı

Kızımız Çıtır aslında sadece bizim evin kızı değil, onun Moda'da canımızdan çok sevdiğimiz ikinci bir annesi ve ablası var. Tülin annesi ve Vuslat ablası Çıtır'ın aşkları.



Onlar da zaten bizim ailemizin bir parçası, biz de onların. Eee hal böyle olunca Çıtır'a da bu sevgi dolu ailesinin bütün nimetlerinden yararlanmak düşüyor.

Bizim yokluğumuzu değil hissetmek, onlarla birlikte olunca günleri o kadar çok keyifli geçiyor ki, bizi arayıp aramadığından bile şüpheliyiz.




İşte dostlar, gördüğünüz gibi, sevgi ektikçe sevgi biçersiniz.

Biz bu duyguları onlarla her gün her an yaşıyoruz. Sizlerle paylaşmak istedik.

Size burada sık sık Çıtır'la olan serüvenleri anlatacağız.

Teşekkürler Tülin Öztunç, teşekkürler Vuslat

Kalın sağlıcakla

Serap Girgin Baykal

Evdeki Dostlara Merhaba,



Uzun zaman oldu, hatta yılları paylaşıyoruz onlarla.

Bizim en vefalı dostlarımız, en sadık bekleyenlerimiz.

Sevgi arsızı hepsi! Tek istedileri bizden onları sevmemiz. Zaten çok sevildiklerini anlıyor, hissediyor ve hissettiriyorlar, ama yine de emin olmak istemeleri de ayrı bir muamma!

Belki de biz insanlara doğru dürüst güvenmekten tereddüt ediyor olabilirler. Hani bazen çok sevildikleri halde, "tüyleri hiraz fazla dökülüyor", "aman ya kene taşırsa", "ya çocuk alerji kaparsa" ya da "etrafa fazla çiş yapmaya başladı" gibisinden bahanelerle bir gece ansızın kendilerini kapının önünde bulmalarından kaynaklanıyor olabilir.

Haksız da değiller!

Ama emin olun hiçbirinde biz insanlarda görülen cinsten bir nefret hissi yok. Olaki yeniden onu sarmaladınız, kucakladınız eve aldınız. Darılma yok, küsme yok.
Yeniden mutlu olabiliyorlar hiç kin gütmeden.

İşte vefa, sevgili dostlar!

Evdeki dostlarımızdan öğrenecek o kadar çok şeyimiz var ki!

Biz evimizin iki sadık dostu Çıtır ve İki Gözüm'den her yeni gün yeni dersler alıyoruz.

Çıtır'la bundan yaklaşık tam 8 yıl önce, 17 Ağustos depreminden tam bir yıl sonra karşılaştık. daha sonra evimie bir bina kala bir kutunun içinde, yorgun, bitkin, sahipsiz ve tüm umutları tükenmiş olarak. Tam bir yaşında bir bebek, kaderine terkedilmiş olarak, bir karton kutu içinde yine de sağolsun bir hayvansever vatandaş tarafından götürüleceği veterineri beklerken, kendisini kutusu ile birlikte alıp getiren eşim Tanju Baykal'ın kollarında bizim evde buldu. Sağlık kontrolleri, beslenme zorlukları, dökülen ve neredeyse yok olan tüylerine yeniden kavuşması yaklaşık bir 1 yıl daha sürdü.

İşte o şimdi 8 yaşında çok sevecen, bize sonsuz sevgiyle bağlanan Çıtır'ımız artık bizim evin 3. ferdi oldu. Onunla acı günler, tatlı günler yaşadık. O hep vardı, ve bize elinden geldiğince teselli aracı oldu.
Daha 1 yaşına bile gelmeden sokağa bırakılan bu sevimli Terrier-Shiutzu kırması kızımızla daha bir çok yılları birlikte geçirebilmeyi düşlüyoruz.




İkinci kızımızın adı da İki Gözüm nam-ı diğer Nikea. Daha 2-3 haftalık bile değildi onu İznik'te bulduğumuzda. Yuvasını kaybetmiş, artık martılar mı kargalar mı yaptı bilinmez, iki gözü oyuk ve acılar içindeydi.Onu bir bisküit kutusuna koyup, deniz yoluyla İstanbul'a getirirken, ona nasıl bakacağımızı bile hesaplamamıştık. Ancak onu ölümden kurtarmaktı amacımız. Tir tir titriyordu korkudan. İki gözü kan çanağı ve şişliklerden kapanmıştı. İçler acısı bir halde bulduğumuz bu dünyalar tatlısı tekir kızımız İki Gözüm ise şimdi tam 4 yaşında.

İşte sevgili dostlar iki kızımız Çıtır ve İki Gözüm başlangıçta birarada olup olamayacakları konusunda bizi bile endişeye salsalar da, biz insanoğlu olarak yine yanıldık.

Çünkü onlar o kadar iyi anlaşan iki kardeş oldularki, inanın bize. Çıtır ablası ile İki Gözüm ayrılmaz ikili oldular. Ve mutluluğumuzun onlarla her geçen gün daha da artmasını diliyoruz. Onlara belki de doğalarında olan pek çok şeyi veremiyoruz. Ama sokaklarda çok zor şartlarda bulduğumuz bu iki tatlı kızımıza sıcak bir yuva açmakla kendimizi affettireceğimizi umuyor ve onlara bize yaşattıkları güzellikler ve dostluk için, sonsuz teşekkür ediyoruz.



Sevgiyle kalın, dostça kalın

Serap Girgin Baykal